İlk TRIMASTER EL monitörler 2011 yılında piyasaya sürüldü. Bu ödüllü serinin temel prensipleri her zaman doğru renkler, hassas görüntüler ve olağanüstü güvenilirlik olmuştur. Bu 3 anahtar prensibi temel alan teknolojiden yola çıkan Sony, OLED ekran paneli Super Top Emission teknolojisini geliştirmeye başladı. Müşterilerden alınan görüşler her zaman Sony’deki yeni gelişmelere yön vermiştir. BVM-X300’ün geliştirilmesi de farklı olmadı. Müşterilerimizin HD OLED ana monitörden beklentileri arasında “gerçek görüntüyü mükemmel biçimde yeniden oluşturmak” ve “ayna gibi bir monitör” bulunuyordu. Amaç “giriş sinyaline hiçbir şey eklemeyen, hiçbir şey çıkarmayan ve olduğu gibi gösteren” mükemmel ekranı geliştirmekti. Üstesinden gelinmesi gereken birçok zorluk vardı: OLED ekranı 30 inçe çıkarmak, çözünürlüğü 4096 x 2160’a yükseltmek; ekran sürücüsünü 60 Hz’e çıkarmak ve Dijital Sinema Kalitesinde Renk Alanı (DCI-P3) eklemek. Ayrıca ITU-R BT.2020 gibi yeni nesil yayın ve film yapımcılığı düzenlemeleriyle mümkün olan en geniş uyumluluğu elde etmeye çalışırken EOTF (Elektro-Optik Aktarım İşlevi) aracılığıyla dikkat çekici yükseklikte parlaklığa sahip olan ve S-Log 3 ile SMPTE ST20842’yi (sürüm 1.1’den itibaren desteklenir) destekleyen bir HDR ekran üretilmesi gerekiyordu.

Sony’nin OLED ekranları her bir piksele güç veren bir TFT (İnce Film Transistör) katmandan, bir cam katmandan ve ikisi arasına yerleştirilmiş elektrot/ışık yayan katmandan oluşur. Likit kristal ekrandan en büyük farkı, cihazın kendisi ışık ürettiği için arka ışığa gerek olmamasıdır. Likit kristal ekranlarla arasındaki bu büyük fark sayesinde gönderilen “siyah” sinyal “gerçek siyah” renkte gösterilir ve koyu renkler bile doğru biçimde üretilebilir. Dahası, giriş sinyal seviyesi değiştiğinde tepki hızı çok daha yüksektir ve hareketli görüntüler geleneksel CRT ekranlarla kıyaslanabilecek seviyededir.

Işık emisyonunu en üst düzeye çıkarmak için TRIMASTER EL’de bir “üst emisyon” yapısı kullanılır. Bu yapıda ışık yayan katman ışığı TFT katmana yaymaz; yalnızca cam katmana yayar. Bu yapı enerji kullanımını azaltmakla kalmaz, aynı zamanda yüksek parlaklık üretmeyi kolaylaştırır, ürünün ömrünü uzatır ve yanma olgusunu sınırlandırır. Dahası, hem yüksek parlaklık hem de geniş renk alanı sağlayan bir mikro boşluklu yapı ve cam katmanla bir renk filtresi (CF) kullanılan OLED ekranın renk alanı da dikkat çekici düzeyde gelişmiştir. Bu geniş renk aralığı teknolojisi kullanılarak HD ekrandaki yeşil OLED geliştirildi ve DCI-P3 dijital sinema standardının tasarım hedefine ulaşıldı. Yeni nesil yayın standardının ( ITU-R BT.2020) renk alanı teknik özelliklerini karşılamanın yanı sıra UHD ekran baskı film renk alanını aşan ve renkleri doğru biçimde üreten Sony’nin S-Gamut3 ve S-Gamut3 Cine standartlarını da destekler. UHD ekran ayrıca eski ITU-R BT.709, EBU ve SMPT-C yayıncılık standartlarıyla uyumludur ve yayıncılık ve film yapımcılığında izleme gibi birçok uygulama için kullanılabilir.

OLED’ler “gerçek siyah” rengi görüntüleyebilen ve ışık yayan cihazlardır. Her bir pikselin parlaklığı kontrol edilebildiği için olağanüstü yüksek kontrast sunarlar ve Yüksek Dinamik Aralık için mükemmel bir adaydırlar. OLED’de HDR’a ulaşabilmek için Sony’nin Scientific and Technical ACADEMY AWARD® ödüllü Araştırma ve Geliştirme mühendislerinin aşması gereken birçok engel vardı. Çalışmaları ve müşterilerin görüşleri sayesinde, eski monitörlerin başaramadığı bir şekilde gölgeleri yok etmeden veya beyazları koyultmadan aydınlık ve karanlık görüntüleri gösterebilen bir ekranla yeni yaratıcı içeriği her zamankinden zengin bir şekilde ifade edebilmek mümkün oldu. Ancak ne yaratıcı içerik sektörü ne de Sony yerinde sayıyor. Müşterilerimizle birlikte çalışmaya devam ederek film yapımcılığı dünyasında ortaya çıkan yeni zorlukları aşmak için sabırsızlanıyoruz.