James Friend BSC, ASC ile Sahne Yapısökümü
James Friend BSC, ASC, İngiliz sinematografisinin en saygın görüntü yönetmenlerinden biridir. Edward Berger’in Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (2022) filmindeki çalışmasıyla En İyi Görüntü Yönetmeni dalında Oscar, BAFTA ve BSC ödüllerini kazanmıştır.
Son olarak, sekiz bölümlük Lucasfilm/Disney+ yapımı Star Wars mini dizisi The Acolyte‘da görüntü yönetmeni olarak görev aldı. Star Wars: Bölüm 1 – Gizli Tehlike (1999) filminden yaklaşık 100 yıl önce geçen dizi, şok edici suçları araştıran ve bu süreçte eski öğrencisi ve padawanı Osha ile karşılaşan Jedi Ustası Sol’u konu alıyor.
The Acolyte, 230 milyon ABD dolarını aşan bir prodüksiyon bütçesine sahipti ve James, sezon finali de dâhil olmak üzere bölümlerin yarısında çalışarak bir çocukluk hayalini gerçekleştirdi.
James, “Sabah uyanıp ‘Bugün işte neler yapacağım?’ diye düşündüğümde gerçekten bu anı yaşıyor olmama inanamıyordum.” diyor.
Temel Bilgiler
- Geleneksel aydınlatma jellerinin kullanımına kıyasla merkezî bir aydınlatma kumanda masasından kontrol edilen tam renkli LED ışıklar, ışık ayarlamalarını ve değişikliklerini hızlandırabilir.
- Modern LED aydınlatma düzenekleri, ışıkların çıkışını sıralayabilen bir panelden kontrol edildiğinde hareket yanılsaması yaratmak için kullanılabilir.
- Geniş bir seti, setin her iki tarafına yerleştirilmiş büyük difüzörlü ışıklar kullanarak aydınlatmak, çok çeşitli kamera açıları için arka plan ve ön plan aydınlatmasını hızlı ve kolay bir şekilde dengelemenizi sağlıyor.
- Işık kılıcı düellosu çekmek epey eğlenceli olabilir!
Anamorfik lenslerle gece dış mekân çekimleri oldukça fazla ışık gerektirir ancak Sony VENICE 2'nin çift ISO özelliği sayesinde iyi bir başlangıç noktası yakaladık.
James Friend, BSC, ASC
Uzayda Kovalamaca Sahnesi
Star Wars destansı uzay savaşlarıyla ünlü ve bu sahnede büyük Polan uzay gemisindeki Sol, Osha’nın ikiz kız kardeşi Mae tarafından kullanılan daha küçük bir gemiyi kovalıyor. Mae, Sol’dan kurtulmak için bir gezegenin kaya dolu halkaları arasından uçuyor.
Sahneler mavi ve yeşil ekran teknikleri kullanılarak çekildi. Halkalar ve uzay boşluğunda uçma hissini izleyiciye yaşatmak için farklı ışıkların aydınlatmasını sıralayarak hareketli ışık ve yolculuk ışığı efektleri oluşturabilen bir LED aydınlatma düzeneği kullanıldı. Son düzenleme yapılmadan önce bile dinamik ve sürekli değişen aydınlatma, filme alınan aracın halkaları oluşturan kayalar ve parçacıklar arasında hareket ettiği hissini yaratmaya yardımcı oldu.
Geçmişte James, seti aydınlatmak için kullanılan ışıkların renklerini değiştirmek için renkli jeller kullanırdı. Bu da jelleri kesmeyi ve her ışığa gerektiği gibi takmayı içeren zaman alan bir işlemdi. The Acolyte‘da ise tüm tam renkli LED ışıklar bir aydınlatma masasından kontrol ediliyordu. James, aydınlatma masasını kullanarak her ışığın rengini ve yoğunluğunu anında kontrol edebiliyordu.
James, “Burada aslında ‘Hadi şunu mavi, turuncu, sarı veya yeşil yapalım.’ diyebiliyorduk ve bence baştan bir dünya inşa ettiğiniz Star Wars gibi bir yapımda bu düzeyde yaratıcılığa sahip olmak harika.” diyor.
Star Wars filmlerinden birinde kullanılan set, Mae’nin küçük uzay gemisine dönüştürüldü. Küçük ve hafif olan bu set, hareket katmak için bir sarsma düzeneğine monte edildi. Ancak dizi için özel olarak inşa edilen Sol’un daha büyük Polan gemisinin kokpiti çok daha geniş olduğu için bir gimbal veya sarsma düzeneğe yerleştirilemedi, bu yüzden set aslında hareket etmiyordu. Çekimlere hafif titrek bir elde çekim hissi vermek için kameraya hareket katacak uzaktan kumandalı bir kafa kullanıldı.
Klasik Star Wars açılarını kullanma şansımız oldu: tam karşıdan, kokpit [penceresinden], kokpitin içinden, doğrudan kokpitten dışarı bakarak.
James Friend, BSC, ASC
Işın Kılıcı Dövüş Sahnesi
Bu sahnenin büyük bir kısmı karanlık, ışıksız ve terk edilmiş bir binanın içinde geçiyor. Dövüş sırasında kullanılan mavi ve kırmızı ışıklı ışın kılıçları dışında belirgin bir ışık kaynağı yok.
James, “Esasen anahtar ışığınız olacak olan kırmızı ışın kılıcına ışık veriyorsunuz ve o yandığı anda kendinizi çocuk gibi hissetmekten alamıyorsunuz.” diyor. “Ve sonra mavi bir ışın kılıcı yanıyor ve ikisini bir araya getiriyorsunuz. O ışığın kalitesine ve gölgelerin odanın içinde dans etme şekline dalıp gidiyorsunuz.”
Işın kılıçları James’in aydınlatma masasından kontrol ediliyordu. Bu sayede çekim sırasında ışın kılıçlarının yoğunluğunu hızlı bir şekilde ayarlayabildi, oyuncular ve set üzerindeki ışık miktarını dilediği şekilde düzenleyebildi.
James, “Tıpkı iyi bir kılıç dövüşünde olduğu gibi bence en iyi göründükleri zaman, izleyicinin biraz geri çekildiği ve ışın kılıcı hareketini ve bunu yapan sanatçıların beden dilini gerçekten görebildiği anlar.” diyor.
Dizide, James’in inanılmaz bulduğu bir ikinci ekip ve dublör departmanı vardı. Dublör departmanı bir dövüş sahnesinin koreografisini hazırlayıp son hâline getiriyor, ardından James koreografiyi ve provaları izlemek için yanlarına gidiyordu.
Işın kılıçlarının zorlu yönlerinden biri kullanıldıklarında kabzalarından uzayan parlak enerji ışınları. Işın kılıcı uzun ve ışıklı bir tüp kullanılarak oluşturulur. Işın kılıcıyla yapılan bir dövüş sahnesini çekerken ışık tüpünü her zaman kullanmak mümkün olmadığından dikkatli bir planlama yapmak gerekir. Örneğin ışın kılıcı bir kemere takılıyken ve sonra dövüşe başlamak için çekildiğinde ya da ışın kılıcı bir nesneyi kestiğinde ışık tüpünü kullanmak mümkün olmaz. Bazen tüp post prodüksiyonda boyanır ya da eklenir ve bunun için hazırlıklı olmak gerekir.
James, ışın kılıçlarından kaynaklanan lens parlaması sorunlarından kaçınmak için öngörülebilir parlama özelliklerine sahip olduklarını düşündüğü Zeiss Master Anamorfik lensleri kullanmayı tercih etti.
Brendok Sahnesinin Aydınlatması
The Acolyte‘ın hikâyesi ağırlıklı olarak iki uydulu, sözde ölü bir gezegen olan Brendok’ta geçiyor. Üstelik sahnelerin çoğu gece geçiyor.
James, “Şöyle düşünüyorduk: Bu gece aslında nasıl görünüyor? Ay ışığı ne renk?” diyor.
Gezegenin mavi bir renk tonuna sahip olması kararlaştırıldı ve James’in son derece hoşuna giden bir görünüm bulundu. Bu görünümü yaratmak için Creamsource Vortex panel ışıkları kullanılarak yaklaşık 16×24 metre boyutlarında iki adet çok büyük softbox kuruldu. Vortex ışıkları IP65 su direnci derecesine sahip oldukları için kullanıldı ve her softbox, setin her iki tarafında birer tane olmak üzere büyük bir inşaat vincine asıldı. Vinçler, daha geniş bir yayılma gerektiğinde ışıkların yüksekliğinin yer seviyesinden çok yükseğe ayarlanabilmesini sağladı. Bu difüzörlü ışıklar setin her iki tarafında da olduğundan hem ön hem de arka planın ışık seviyeleri istenen çekim pozisyonuna uyacak şekilde ayarlanabiliyordu.
Setin kenar bölümlerinde daha fazla Vortex V8 panel ışığı kullanıldı, bunlara daha yumuşak bir ışık için katlanabilir softbox’lar ve ardından ışığın dağılmasını kontrol etmek ve doğrudan duvarlara vb. düşmesini önlemek için yönlendirme ızgaraları takıldı.
Yakın ve orta çekimler için arkasında bir petek ızgara ve daha fazla Vortex paneli bulunan 8×8 metrelik bir difüzyon çerçevesi yerine yerleştirildi ve istenen pozlama için ışık seviyeleri ayarlandı.